Samstag, 23. Juni 2012

Uyarlamaya açık fıkralar



Suriye’de bir genel seçimin ardından bakanlardan biri sevinçle rahmetli Devlet Başkanı Hafız Esad’ın huzuruna çıkar. “Çok iyi haberlerim var başkanım” diye başlar. “Son genel seçimlerde halkın yüzde 98,6’sının oyunu aldınız. Seçime katılanların sadece yüzde 1,4’ü size oy vermemiş. Başka ne isteyebilirsiniz ki?”
Esad gülümseyerek cevap verir: “Tabii ki o yüzde 1,4’ün isim listesini”
***

Pakistan diktatörü rahmetli Ziya Ül Hak bir gün Almanya’ya bir ziyarette bulunur. Önemli bir görüşmeye yetişmeye çalıştığı sırada içinde bulunduğu araba bir domuzu ezer. Ancak konvoy yoluna devam eder. Görüşme gerçekleştikten sonra şoförü Ziya Ül Hak’ın yanına gider ve ezdikleri domuzun sahibini ziyaret ederek ona parasını vermek istediğini söyler. Ziya Ül Hak “tamam” der; şoförü gönderir.
Bir süre sonra şoför kucağında bir sürü hediye cebinde de bir tomar parayla döner. Ziya Ül Hak merakla bu hediyeler ve paranın nerden geldiğini sorar. Şoför domuzunu öldürdüğü çiftliğin sahibinin tüm bu hediyeleri verdiğini söyler. Ziya Ül Hak şaşırır: “Ne dedin ki o adamlara?” diye sorar. Şoför cevabı yapıştırır: “Valla ben de anlamadım. Kapılarını çaldım. Merhaba ben Ziya Ül Hak’ın şoförüyüm, domuzu ben öldürdüm dedim. O kadar.”
***
Doğu bloğu döneminde Sovyetler Birliği ve etkisindeki ülkelerde protesto gösterileri yasaktı. Bu fıkra da bunu eleştirir:
Bir gün bir Fransız, Polonyalı ve Rus üç köpek karşılaşır. Kendi ülkelerindeki durumları konuşurlar. Fransız köpek der ki “Benim ülkemde eğer açsan havlarsın. Yeterince havlarsan da birileri sana et verir”.
Polonyalı köpek şaşırır: “Et nedir”.
Rus köpek daha da şaşırır: “Havlamak nedir?”
***
Diktatörün teki bir gün bir çiftlikte konuşma yapacaktır. Bütün ekipman kurulur, diktatör halkın karşısına dikilir ama kafasının etrafında bir sürü kocaman sinek uçmaktadır. Diktatör çok kızar. Çiftliğin sahibine seslenir: “Bu sinekler niye benim kafamın üstünde uçuyor”.
Çiftlik sahibi mahçup bir ifadeyle “efendim” der “onlar genelde eşşeğin k.çında uçuşan sineklerdir.” Diktatör bu cevap üzerine küplere biner. “Kimsin sen” diye bağırır; sen bana eşşeğin k.çı mı diyorsun?” Çiftçi korkarak cevap verir “Asla efendim. Ben hiçbir zaman size eşşeğin k.çı demem” dedikten sonra ekler: “Ama işte sinekleri buna inandırmak kolay olmuyor”.
***
ABD Başkanı Barack Obama bir gün bir ilkokula gider. Konuşması sırasında öğrencilerden tamamen sessiz olmalarını ister. Önce ellerini birbirine vurur. Sonra bekler. Bir süre sonra yine birbirine vurur. Yine bekler. Sonra yine vurur ve öğrencilere dönerek der ki: “Çocuklar ellerimi her birbirine vurduğumda dünyada bir çocuk uğradığı şiddet sonucu ölüyor”. Dinleyiciler arasında bulunan bir çocuk ayağa fırlar ve dehşet içinde bağırır: “O zaman alkışlamayı bırak aptal!”
***
Alın bunlardan herhangi birini istediğiniz şekilde uyarlayın. Yaşadığımız, yaşayacaklarımız aşağı yukarı aynıdır.



(Yeni Özgür Politika - 23 Haziran 2012)

1 Kommentar:

  1. Tum yazilarini buraya eklesen okurlarin icin guzel olur diye dusunuyorum...

    AntwortenLöschen