Samstag, 19. November 2011

Abdülmecid’in eserlerini alkışlamak

1839’da tahta çıkan ve zerafetle (!) 22 yıl saltanat süren Sultan Abdülmecid bundan 150 yıl önce ölmüş; arkasında gözü yaşlı 22 eş ve 37 çocuk bırakarak.
Abdülmecid’in tahta çıktığı dönemlerde İngiliz kraliçesi Victoria da henüz iki senedir ülkesinin başında bulunuyordu. Onun nefesi biraz daha kuvvetliymiş ki 64 yıl tahtta kaldı. Ülkede parlamenter rejim oturmaya başladığından çok fazla bir numarası da yoktu.
Abdülmecid tahttayken Halkların Baharı yaşandı Avrupa’da. 1848’deki kalkışmalar Avrupa tarihindeki ilk ve tek uluslararası ayaklanmalardı. Kıta çapında bir sene boyunca geleneksel iktidarlar işlevsiz kaldı. Onbinlerce insan öldü, milyonlar göç etti ya da sürgün edildi. Sonuçta tüm ayaklanmalar başarısız oldu ama krallık, aristokrasi ve ordu temellerine oturmuş yönetimler kökten sarsıldı. Karl Marx ve Friedrich Engels “Komünist Manifesto”yu yayınladı.
Aynı yıllarda Doktor Crawford Long ilk kez genel anestezi altında bir ameliyat gerçekleştirdi. Samuel Morse ilk telgrafını Baltimore’den Washington’a gönderdi. İlk telgrafın üzerinde “Tanrı nelere kadir” yazıyordu.

Samstag, 5. November 2011

Adalet istenmez kazanılır

Haksızlığa uğrayanın sesini duyuramamasının ızdırabı öfkesi kadar büyüktür. Mazlumların sesine kulak tıkamanın, onları görmezden gelmenin, adaleti güç dengelerinin terazisinde sağlamanın suçunun büyük olduğu gibi. 
1942 yılında Alman ordusuna katılmış bir grup Polonyalı Smolensk yakınlarındaki Katyn Ormanında her biri kafalarının arkasına tek kurşun sıkılarak öldürülmüş insanların cesetleri bulmuştu. Cesetler dediysek üç beş değil tam 4 bin 500 ceset. O tarihten iki yıl önce Sovyetlerin Polonya’da tutukladığı asker, polis, idari yetkililere ait olan bu cesetleri toplamak neredeyse 1 ay sürmüştü.